İspanya Endülüs Seyahat Rehberi
Merhaba arkadaşlar ! Her ne kadar üzerinden neredeyse 2 seneye yakın zaman geçmiş olsa bile hayatımda muhtemelen görüp görebileceğim en değişik yerlerden biri olan, insana her baktığı köşede farklı hisler yaşatan ve evime dönerken bana hem çok güzel insanlar hem çok güzel anılar hem de çok güzel fotoğraflar hediye eden bir yere götürmek istiyorum bu yazımda sizi : İspanya’nın Endülüs bölgesinin incisi iki şehrine Malaga ve Granada’ya… Hazırsanız başlıyoruz.
İspanya Endülüs Seyahat Rehberi
Ben zaman kısıtlılığı sebebiyle Endülüs gezimde çok fazla şehri programıma sıkıştırmak istemedim. Gittiğim şehirlerin tam olarak tadını çıkartmaya çalıştım. Zira her bir şehir adeta kendi içinde ayrı bir dünya barındırıyor. Hızlı hızlı gezerseniz muhtemelen hiçbir şey anlamayacaksınız. Eğer burayı en ayrıntılı şekilde görmek istiyorsanız bence en az 7 günü göz önüne almalısınız. Hatta bütçeniz çok kısıtlı değilse daha uzun süre bile ayırılabilir. Özellikle yaz mevsiminde güzel Malaga sahillerinde serin suların tadını daha fazla gün çıkarmak isteyebilir, Granada sokaklarında dondurma eşliğinde saatlerce yürümeye doyamayabilirsiniz. Ben ise bu yazımda Granada ve Malaga’nın yanı sıra Erasmus projesi sayesinde 1 hafta kaldığım Jean eyaletine bağlı Alcalá la Real’den de biraz bahsedeceğim.
İspanya Endülüs Seyahat Rehberi
Kısa Kısa
Endülüs Bölgesine Ulaşım
Başlıklar
Türk Hava Yolları’nın direkt Malaga uçuşları var, bildiğimiz üzere THY hem çok konforlu hem de leziz yemekleriyle çok keyifli bir yolculuk yaşatıyor bizlere. Ben de direkt olarak İstanbul Havalimanı’ndan Malaga’ya uçmuştum. Alternatif yollar da denenebilir muhakkak fakat Endülüs bölgesi İspanya’nın en güneyinde kaldığı için Madrid, Barcelona gibi şehirlerden otobüsle ulaşım sağlamak muhtemelen oldukça yorucu olacaktır. E zaten laf aramızda Endülüs adeta farklı bir dünya oraya diye yola çıkacaksak planımızda sadece orası olmalı 😊
Endülüs Seyahati’ne ne zaman çıkılır ?
Endülüs Güney’de olmasından mütevellit oldukça sıcak. Temmuz ayında bazen adeta sıcaktan bayılacağım sandım açıkçası ama bu bölgenin de tadı en iyi yaz ayında çıkar gibi. Ama sanki Haziran çok daha iyi bir fikir olabilir. Bu sayede daha az bunaltıcı sıcaklarda hem tarihi yerlerin keyfini daha iyi çıkarabilir, hem de deniz, kum ve güneşin tadını doyasıya çıkarabilirsiniz.
İspanya Endülüs Seyahat Rehberi
Endülüs Bölgesi Yemek Kültürü
Doğruyu söylemek gerekirse İspanya beni yemekleri açısından çok mutlu etti diyemem, tek artısı ise kilo aldırmadı 😊 Kahvaltı kültürleri kesinlikle yok, bisküvi, çikolata gibi atıştırmalıklarla öğün geçiştiriyorlar. Öğle ve akşam ise yine çok yöresel kültürel bir beklentiye girmemek gerekiyor, biz pizza ve hamburgerle karnımızı doyurduk desem yeridir.
Ama tabii iki gidince mutlaka denemeniz gereken bir şey var o da Paella. Paella dedikleri bu deniz mahsullü pilav bölgenin gördüğüm kadarıyla en meşhur yemeği, Paella görünümlü magnetleri dahi var. Paella lezzetine gelecek olursak maalesef ki bayıldığımı söyleyemeyeceğim. Ama gitmişken denemek gerekir mi ? E tabii ki. Onun dışında ise bir de Churros satıcılarını her yerde görmek mümkün. Tabii her sabah bisküvi yemekten canınız hala tatlı bir şeyler yemek isteyecekse…
Bir de işin içecek kısmından söz etmek istiyorum ki buna ayrı bir sayfa dahi açılır. Dünyanın başka hiçbir yerinde görmediğim bir Tapas kültürleri var. Yani şöyle oluyor : Siz içkinizi sipariş ediyorsunuz yanına ücretsiz olarak gittiğiniz mekana göre değişen bir ikram geliyor. Bu yeri geliyor tavuk kanatları oluyor, yeri geliyor zeytin oluyor, bazen patates bazen ise kuruyemiş oluyor. Ben gittiğim her yerde farklı bir tapas ile karşılaştım ve açıkçası hepsi de çok bol porsiyonlu ve çok lezzetliydi.
Bölgeye özgü ve adını meşhur Alhambra (El Hamra)’dan alan Alhambra birası ise bölgede serinlemek için tercih edebileceğiniz çok güzel bir bira. Onun yanı sıra Malaga isimli bir birası daha var hepsini denemenizi tavsiye ederim zira fiyatları gerçekten sudan ucuz. E tabii İspanya demişken Sangria’dan bahsetmemek olmaz. İçine türlü türlü meyve kattıkları bu kırmızı şarap adeta meyve suyu lezzetinde insan ne kadar içtiğini ancak bittiğinde anlıyor 😊
İspanya Endülüs Seyahat Rehberi
Endülüs Bölgesi Konaklama
İspanya ve Malaga’da da biz kalabalık olduğumuz için Booking’den ev kiraladık. Konakladığımız 2 ev de merkezdeydi, fiyatları ortalamaydı ve inanılmaz keyifli evlerdi. Tek başınıza seyahat ediyorsanız hosteller daha makul tercihler olacaktır fakat kalabalıksanız bu keyifli evleri de düşünebilirsiniz. Evlerimizden manzara fotoğraflarını hemen buraya iliştiriyorum.
Aklınızda Bulunsun
Eğer Fas’ı görmek istiyorsanız buralara kadar gelmişken Fas’a da uçuşla veya deniz yoluyla geçebilirsiniz. Bize hem ücreti fazla gelmişti hem de zamanımız kısıtlıydı fakat oralara kadar gitmişken oraları da gezip görmeyi ben bir düşünün derim.
Mistik Şehir : Granada
Granada… Neresinden başlanır bilmiyorum. İlk adım attığımda beni afallatan bir şehir oldu. Doğu ve batı harmanını gerçekten İstanbul’dan bile çok hissettirdi adeta. Avrupa şehrinde misiniz yoksa mistik bir doğu şehrinde misiniz açıkçası bazen karar veremiyorsunuz. Bir yerinden tütsü kokuları yükselirken bir yerinden ise gayet modern bir şehir görüntüsü veriyor. Granada’nın en büyük sürprizi ise adeta bir cennet bahçesi gibi olan El Hamra Sarayı. Tarihi MS 889’a dayanan bu saray ve kale muhtemelen daha önce gördüğünüz hiçbir yere benzemiyor.
Merkezden minibüse binerek ulaştığımız El Hamra bizi sanki başka bir boyuta geçmişiz gibi hissettirdi. 2021 yılında 20 Euro olan giriş biletiyle kapısından girdiğiniz andan itibaren adeta gözünüzü kırpmaya zamanınız olmuyor. Her bir köşesi, bahçeleri, dış ve iç mekanları sanki teker teker düşünülmüş, özenle işlenmiş. Bu sarayı gezmek için 1 gününüzü ayırmanız gerekiyor zira içinde Alcazaba ve Generalife Sarayı’nı da bulunduran bu yer 26 dönüm arazi üzerinde yer almakta. Yanınızda su bulundurmayı unutmamanızı ve rahat ayakkabılar giymenizi ise ısrarla tavsiye ediyorum.
Granada şehir merkezi ise dediğim gibi anlaması zor bir yer. Hem modern hem alaturka bölgeleri var. Nargile kokuları yükselen restoranları ise Arap kültürünün esintilerini burada oldukça hissettiriyor. Şehir merkezinde gezip görebileceğiniz kiliseler var. Ben girdiğim Granada Katedrali’ne adeta bayıldım. İçinde saatler geçirilebilecek bir katedral. Çok büyük olduğu için detaylarla dolu, her detayını incelemek hikayesini okumak istiyorsunuz.
Burası belki de beni en çok etkileyen yerlerden biri oldu. Onun dışında ise şehir merkezinde keyifli zaman geçirebilir, kitapçıları dolaşabilir, dondurmanızı yiyerek hediyelik eşya dükkanlarından alışverişinizi yapabilirsiniz.
İspanya Endülüs Seyahat Rehberi – Malaga
Ahh Malaga… Ben burada yaşarım dedirten bir yerdi Malaga benim için. Denizi, geniş caddeleri, limanı, cıvıl cıvıl sokaklarıyla kendine hayran bıraktı. Buraya gelirken Granada’dan hiç ayrılmak istememiştim ama burası bana Granada’yı hiç aratmadı. Öncelikle inanılmaz keyifli bir evde kaldık. Balkonumuzdan palmiye ağaçlarının tepesindeki yeşil papağanlarla bakışabildiğimiz dizi setlerinden fırlamış gibi olan bu evden dışarı çıkmak istemedik. Hem denize hem merkeze yürüme mesafesindeydik, eğer bulursam ve hala evlerini kiralıyorlarsa mutlaka booking linkini yazıma iliştireceğim. (https://www.airbnb.com.tr/rooms/23855044?_set_bev_on_new_domain=1678928318_MDI0ZDQxNDE3YjNm&source_impression_id=p3_1678928320_y6uWlwpcqSYALVs6 )
Malaga’da ise yapılması gerekenlerin başında bence mutlaka sahilinde zaman geçirmek geliyor. Akşam saat 10’a doğru ancak denize gitmeye vakit bulabilmemize rağmen hava hala aydınlıktı, deniz sıcacıktı, yeşil papağanlar kumsalda dolaşıyordu ve insanlar sahilden ayrıldığı için sahil oldukça sakindi. Denizden çıkıp şehir merkezine doğru yürüyüş yaparken ise deniz kenarındaki sokak müzisyenleri eşliğinde barların gece için yaptığı hazırlıkları, çoktan eğlenmeye başlamış insanları seyredebilir , akşam pazarından alışverişinizi yapabilirsiniz.
Büyük ve rengarenk ve şehrin simgesi haline gelmiş Centre Pompidou Malaga önünde fotoğrafınızı da gün batımında çektirmeyi sakın atlamayın. Daha sonra ise Palmeral de Las Sorpresas adını verdikleri beyaz köprü/yürüyüş yolu üzerinde keyifli bir yolculuk yaparak merkeze ulaşabilirsiniz.
Şehir merkezine gelecek olursak birçok mağaza, restoran ve kafenin bulunduğu oldukça hareketli bir yer. Kendinize uyan bir yerde akşam yemeğinizin tadını çıkarabilirsiniz. Yine burada da fotoğraf çekilmek için defalarca durmanız gerekecek zira nereye baksanız elinize telefonunuzu veya fotoğraf makinenizi alıp anı ölümsüzleştirmek istiyorsunuz. Malaga Katedrali de bizim fotoğraf duraklarımızdan biri oluyor.
Malaga’da gittiğim ama gitmeseydim de olurmuş dediğim bir yer oldu orası da Picasso müzesi. Pablo Picasso’nun evinden müzeye çevrilmiş bu yapı eğer sanatla ilgileniyorsanız ilginizi çekecektir tabii ki. Ama açıkçası bence verdiğiniz paraya çok değen bir yer mi tartışılır. Ama bu kadar yoğun gezi programının içinde her şeye rağmen sizin için soluklanıp Picasso eserleriye zaman geçirmeniz için de iyi bir imkan.
Malaga’da uğradığımız diğer iki durak ise Alcazaba ve Gibralfarao kaleleri. Alcazaba şehrin en tepesine kurulmuş ve size inanılmaz bir şehir manzarası sunan bir kale. Zaten Endülüs’ e dair hiç unutmayacağım bir şey varsa o da ‘Mirador’ dedikleri seyir tepeleri. Bir hafta boyunca sürekli taşın toprağın içinden, sıcaktan adeta bayılmak üzere sürekli Mirador denen bu yerlere tırmandık ve bir süre sonra fotoğraf çekecek halimiz bile kalmadı 😊 Ama yine de beni en çok etkileyen Mirador ne diye kendime sorduğumda Malaga’daki ‘Mirador de Gibralfaro’ cevabını kendime rahatlıkla verebiliyorum.
Bir değişik yer ise Mercado adı verdikleri bir nevi kapalı pazaryeri idi. Orayı da listemize eklemişken gidip gördük. Genelde şarküteri ürünleri olduğunu hatırladığım bu Pazar eğer lokal değilseniz muhtemelen alışveriş yapacağınız bir yer olmuyor. Malaga’ya elveda demek çok çok zordu fakat bir gün yeniden görüşmek dileğiyle diyerek Malaga seyahatimiz maalesef son buluyor.
İspanya Endülüs Seyahat Rehberi – Alcala la Real
Bana bir hafta boyunca yuva olan Alcala la Real’den bahsetmeden yazım bitirmek istemiyorum. Alcala ilk gittiğimde çok yadırgadığım bir yer olsa da bana çok güzel anılar hediye etti. Aslında çok ufak gibi görünse de oldukça gezilip görülecek yeri olan tarihi dokuya sahip bir yerdi.Fortaleza de la Mota, Alcala’da şehri korumak için inşa edilen ve şehrin tepesinde yer alan bir kale. Tarihi ise 13. Yüzyıla dayanıyor.
Buraya dair internette İngilizce bilgi bulmak zor. Bizim rehberimiz bize çok güzel bir tur yaptırmıştı. Hafızamı zorlayıp hatırladığım bir bilgi ise kalenin kapısından içeriye hastalığın giremediği, şehrin içine sadece sağlığın ve sağlıklı insanların girebildiğine dair bir bilgiydi. Umarım aktarmada bir yanlışlık yapmamışımdır. Burası da çok güzel fotoğraf kareleri yakalayabileceğiniz bir yerdi ancak yine hatırlatmakta fayda var: rahat ayakkabı ve rahat kıyafetlerle değilseniz çok uzun süre dayanamayabilirsiniz. Sıcak faktörü ise en büyük probleminiz, e o kadar da olsun. 😊
Bu kalenin çevresinde çok güzel bir çiçek bahçesine girdik. Rengarenk çiçekler, güzel konseptlerle güzel bir ara durak, e tabii güzel fotoğraflar içinde.
Alcala’ya dair asla unutamayacağım bir anı ise kayalıkların tepesine yaptığımız gün batımı yürüyüşüydü. Oldukça fazla yol yürüdük ve çok zorlu yollardan çeşitli tehlikelerden geçtik ama aman Allahım o manzara neydi öyle! Bizim rehberimiz oralı olduğu için bize çevreyle ilgili çok güzel anılarını anlatı, onu dinlemek ve harika gün batımını izlemek adeta bir masalı yaşamak gibiydi.
İspanya Endülüs Seyahat Rehberi
Alcala la Real benim Endülüs bölgesinde en uzun kaldığım ve ilk gördüğüm yerdi ve bu nedenle benim kalbimdeki yeri her zaman ayrı olacak <3
Velhasılıkelam eğer aklınızda bir İspanya seyahati varsa Barcelona, Madrid gibi popüler destinasyonlar yerine farklı bir dünyayı görmek, farklı kültürlerle iç içe geçmiş bu masallar diyarı Endülüs’ü mutlaka ama mutlaka düşünmenizi tavsiye ediyorum. Umarım bu gizemli dünya bana kattıklarını, hissettirdiklerini sizlere de hissettirir.
İyi seyahatler….
İnstagram Hesabımız İçin Tıklayınız
Erasmus+ Projeleri İçin Tıklayınız
0 Yorumlar