LİZBON SEYAHAT REHBERİ


176
176 points

LİZBON SEYAHAT REHBERİ

İstanbul ile benzerliği ile bilinen ancak bence İstanbuk’a çok da benzemeyen Lizbon için kendi tecrübelerimden yola çıkarak bir seyahat rehberi oluşturdum. Gelin hep beraber Lizbon’da nerelere gidilir, neler yapılır, ne yenir içilir onu keşfedelim!

Önerilerime geçmeden önce önerdiğim yerleri Lizbon, Belem ve Sintra olarak 3 farklı şehir merkezine ayırarak gezebilirsiniz. Bu üç merkezi üç günde gezebileceğiniz gibi hızlandırılmış bir şekilde Lizbon ve Belem’e bir gün, Sintra’ya bir gün veya her bir merkeze daha uzun zaman ayırabilirsiniz ancak benden söylemesi Sintra için kesinlikle tam bir boş gününüzü ayırmanız gerekli ve mümkün olduğu kadar erken yola çıkmalısınız çünkü bir günde çoğunluğu gezilemeyecek kadar büyük ancak (öğrenci iseniz veya az maaliyetli seyahat rotası oluşturmak istiyorsanız) 2. gününüzü ayıramayacak kadar pahalı bir ulaşımı var 😊

LİZBON ŞEHİR MERKEZİ

Ticaret Meydanı (Praça do Comércio) ve Rua Augusta Takı (Arco da Rua Augusta)

Ticaret Meydanı ve Augusta Caddesi’nin başladığı yerde ünlü zafer takı olan Arco da Rua bulunmaktadır. Turistlerin yoğun ilgisini çeken Ticaret Meydanı’nda yer alan bu ünlü zafer takı, Lizbon ve Portekiz’in önemli simgelerinden biri halini almış eski bir çan kulesidir. Bir kısmını asansör bir kısmını ise merdivenle çıkarak zafer takının en üst noktasına ulaşabilir ve şehrin en güzel deniz manzaralarına ulaşabilirsiniz. Eğer zafer takının en üstüne çıkma fırsatınız olursa çanı benim yerime de çalmayı unutmayın 😊

LİZBON SEYAHAT REHBERİ

Augusta Caddesi (Rua Augusta)

Ünlü zafer takı Arco da Rua Augusta ile başlayan bu ünlü cadde ticari yoğunluğu yüksek, Lizbon’un en işlek caddelerinden biridir. Uzun zamandır trafiğe kapalı olan bu cadde, birçok ünlü markanın mağazalarına, Portekiz yerel mutfağı ve bolca deniz ürünü bulabileceğiniz lüks restoranlara ve çeşitli sanaatkar, zanaatkar ve sokak satıcılarına ev sahipliği yapmaktadır.

Santa Justa Asansörü (Elevador de Santa Justa)

Santa Justa Asansörü, Lizbon’un merkezi olarak kabul edilen Baixa ile daha eski ve sofistike mekanları ile gece hayatının yoğun yaşandığı yer olan Bairro Alto’yu birbirine bağlamak için 1900’lü yıllarda kurulmuş Neogotik tarzdaki asansördür.  En az Rua Augusta Takı kadar büyüleyici bir manzaraya sahip asansörün kuyruğunda beklerken merdiven basamaklarında şarkılar çalan sokak sanatçılarını dinlemekten çok keyif alacaksınız.

The Santa Justa Lift also called Carmo Lift is an elevator in LisbonThe Santa Justa Lift also called Carmo Lift is an elevator in Lisbon

Carmo Rahibe Manastırı

Anıtsal bir kilise olan Carmo Manastırı Kilisesi, Santa Justa Asansörü’nün arkasında yer almaktadır. Kilise, 1700’lü yılların ortasında gerçekleşen bir deprem sırasında ağır hasar görmüş ve kilisenin çatısı yıkılmıştır. Kalan sütunlar ve kemerlerle birlikte ziyaretçi almaya devam etmekte olan bu kilise görünüşü ile göğüs kafesine benzetilmektedir. Ayrıca yazın çeşitli konserlere ve eğlencelere ev sahipliği yapmaktadır.

Pedro IV (Rossio) Meydanı (Praça Dom Pedro IV)

Rossio Meydanı, daha çok kullanılan adı ile Pedro IV Meydanı, tıpkı diğer Lizbon meydanları gibi oldukça eski meydanlardan biridir. Yüzyıllar boyunca birçok kutlamaya, mitinglere, ayaklanmaya, boğa güreşleri ve gösterilere ev sahipliği yapmış bu meydan günümüzde hala buluşma, toplanma gibi işlevlerini korumakta olup turistlerin ilgi noktalarından biridir.

28 No’lu Tramvay (Tram 28)

Nasıl İstiklal denilince akla kırmızı travmayımız geliyosa hiç şüphesiz Lizbon denilince de akla gelen ilk şeylerden birisi sarı renkli 28 No’lu Tramvaydır. Lizbon’un İstanbul’a benzetildiğini daha önce de belirtmiştim. Benzerliklerinden biri de Lizbonun’da 7 tepe üzerine kurulmuş olmasıdır. Çıkarken nefes nefese kalacağınız dik yokuşların kurtarıcısı 28 No’u Tramvay ile yorulmadan bu güzelliklerin keyfini çıkarabilirsiniz. Ancak benden demesi o kadaaaar uzun binme sırası ve bilet sırası oluyor ki imkanınız varsa Lizbon’a otobüs, tren ve metroda geçerli Lisboa Card alıp yükleme yaparak bu uzun sıradan kurtulabilirsiniz. Tram 28’e bindiğimize göre bir sonraki durağımız Sao Jorge Kalesi.

Castelo de São Jorge

Lizbon’un bence en güzel olduğu yaz zamanında seyahat etme fırsatı bulduysanız kalenin girişinde kendi halinde gezen tavus kuşlarını görme şansı elde edebilirsiniz. Kaleye daha girmeden küçük bir şaşkınlık ve heyecanla kaleye doğru ilerlerken saatlerimizin gün batımına yakın olmasına dikkat edelim çünkü bu saatlerde manzara görüp görebileceğiniz en güzel gün batımı manzaralarından biri olacaktır. Kalenin etrafında bir tur atıp güzel fotoğraflar çektikten sonra dilerseniz kulelere çıkabilir dilerseniz küçük bir arkeoloji müzesine göz atıp tarihi “Azulejo” denilen Portekiz’in meşhur mavi renkli seramikleri görebilirsiniz.

Lizbon Katedrali (Se de Lisboa)

Lizbon Katedrali, Lizbon’un en eski kilisesidir. Lizbon Katedrali de birçok deprem atlatmış eski yapılardan biridir. Bu nedenle çeşitli onarım ve restorasyon çalışmaları ile farklı mimari stillere rastlamak mümkündür. Ayrıca Lizbon görsellerinde sarı renkli Tram 28’in arkasında yer alan ünlü katedral’in bu Lizbon Katedrali olduğunu söylemeden geçemeyiz. Ben de elinde video kaydedici ile Katedralin önünde yaklaşık 5 dakika boyunca tramvayın geçmesini beklemiş heyecanlı gezginlerden biri olarak Kilise çanı ve tramvay sesinin birbirine karışmasından çok etkilenmiştim.

Bairro Alto

İki tarafı birbirine bağlayan köprü, yedi tepeler ve tramvayın ardından dimdik yokuşları ve büyüleyici tarihi yapıları ile yine İstanbul ile bağdaştırabileceğimiz Lizbon’un kendine özgü hüzünlü ve romantik Fado müziğini dinleyebileceğiniz birçok restoranı bulunan benim favori semtlerimden biri Bairro Alto’dayız. Denizci eşlerini uğurlayan genç aşık kadınların eşlerinin bir umutla geri dönmesini beklerken ağıt yaktığı Fado müziğini dinleyerek kimi dar kimi geniş birbirinden renkli sokaklarında kaybolmanızı tavsiye ederim. Kış zamanı geç saatlere doğru biraz tehlikeli olabilir ama yaz zamanı gece geç saatlere kadar cıvıl cıvıl kalabalıklarda kaybolacağınız hediyelik eşyalara bakabileceğiniz yokuşlarda çok güzel zaman geçireceksiniz.

GECE HAYATI

Erasmus Corner

Bairro Alto’nun üst kısımlarında kalan Erasmus Corner ve çevresinde yer alan barlar, özellikle öğrenciler için gece hayatının merkezlerinden birisi olarak yer edinmiştir. Çok ucuza alkol alabileceğiniz başka mekanlar da bulunmakta ancak genellikle Erasmus+ öğrencileri Erasmus Corner’ın arkasında yer alan bardan dilediklerini alıp bu sokak köşesinde bir araya gelerek gece geç saatlere kadar eğleniyorlar. Bir şeyler yiyip içmek istemeseniz bile bu köşeye gelip dünyanın farklı ülkelerinden gelmiş değişim öğrencileri ile tanışma fırsatını kesinlikle kaçırmamalısınız.

Pink Street

Açık konuşmak gerekirse Lizbon’a ilk defa gittiğim yağmurlu ve soğuk bir Eylül gününde bu muymuş Pink Street dediğim yer güneşli bir havada canlanıp akşam karardığında neredeyse 20 katı -belki daha da fazla- kalabalıklaşmaya başlamıştı. Eğlence mekanlarının yer aldığı Pink Street üzerinde dilerseniz yemek yiyebilir dilerseniz gece kulüplerinde sabah 4’e 5’e kadar eğlenebilirsiniz. Erasmus Corner ve çevresindeki küçük barların gece 1-2’ye doğru yavaşça kapanması sonrası eğlenceye devam etmek isteyenlerin de buraya geldiğini gözlemlemiştim. Ancak küçük bir not olarak belirtmek isterim ki buraya gece 11-12’den sonra girmek biraz daha pahalıya mal olabilir çünkü belirli bir saate kadar girmek ücretsiz veya düşük bir ücret karşılığı. Bu nedenle Erken gitmenizde fayda var. Ayrıca Portekiz ve Lizbon’da gerçekleşen festivalleri takip ederek seyahatinize denk getirirseniz çeşitli meydan, Bairro Alto ve Pink Street gibi yerlerde çok daha fazla eğlenme fırsatı bulabilirsiniz.

BELEM

Santa Maria de Belém, Lizbon’a bağlı küçük bir yerleşim bölgesi olmasına rağmen oldukça turistik ve görülecek yerlerle dolu bir yerleşim bölgesidir.

Cais de Sodre durağından Belem durağına kadar trenle yaklaşık 15 dakikada ulaşabilir dilerseniz deniz havası ve köprü manzarası eşliğinde bir saatlik sahil kenarından yürüyüş ile Belem’e ulaşabilirsiniz.

Belem Kulesi (Torre de Belem)

Belem Kulesi, Portekiz geç Gotik olarak bilinen Portekiz Rönesansı ve Keşifler Çağı’nda 16. yüzyılda ortaya çıkan Manuelino mimari tarzda yapılmıştır. Portekizli denizcilerin Keşifler Çağı’nda sahip olduğu önemi simgeleyen sembollerden biri olan bu kale başta deniz feneri olarak tasarlanmış ancak savunma kalesi olarak inşa edilmiştir. Lizbon denilince akla gelen ilk sembol yapıdır.

Keşifler Anıtı (Padrão dos Descobrimentos)

Keşifler Anıtı, Portekiz’in Belem semtinde yer almaktadır ve Coğrafi Keşifler anısına yapılmış bir anıttır. Anıt gemileri, 15 ve 16. Yüzyıllarda keşif amaçlı  Tejo Nehri kıyısından sefere çıkmışlar ve bilinmeyen yönlere doğru ilerlemişlerdir bu nedenle anıt Tejo Nehri’ne doğru bakmaktadır. Anıt yapı olarak yelkenleri açık 15. Yy Latin gemilerine benzeyen bir beton blok şeklindedir. Anıtın üzerine bu keşif yüzyıllarında önemli roller edinmiş 30 adet ünlü kaşif, sanatçı ve bilim insanları işlenmiştir. Bu 30 kişinin en önünde Denizci Prens Henry yer almaktadır.

Belem Pastanesi (Pasteis de Belem)

Portekiz’in meşhur tatlısı Nata’nın ilk burada yapıldığı söylenmekte ve Nata tarifi’nin şu an kimlerde olduğu hakkında çeşitli hikayeler bulunmaktadır. Nata’nın ilk nasıl yapıldığına gelecek olursak; 18. Yy’dan önce Belem’de yer alan manastırda bulunan keşiş ve rahibelerin kıyafetlerinin kolalanması için çok fazla sayıda yumurtanın akı kullanılmaktaydı. Bir gün bir rahip kalan yumurtanın sarısını nata tatlısını geliştirmek üzere kullanmaya başlamış. Tatlının gelişimi ve natanın ortaya çıkması sonucu bu tatlı çok beğenilmiş ve ünü tüm Lizbon’a ulaşmış. Ardından rahip,  Pasteis de Belem adıyla manastır’a bağlı bu pastaneyi kurmuş. Bize de bu lezzetli natalardan bir oturuşta en az iki üç tane yemek kalmış.

SINTRA

Sintra, Lizbon’a bağlı yerleşim yerlerinden biridir. Sintra, adını kendini çevreleyen Sintra Dağlarından almıştır ve UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine girmiştir. 19. yüzyılda romantizm akımıyla birlikte Portekiz monarşisinin yazlık saray ve konutları burayı çok özel bir hâle getiriyor. Lizbon’da Rossio durağından trenle 40-45 dakikalık yolcuğun ardından gelebilirsiniz. Ayrıca Cascais bölgesine bir gün ayırıp Cascais’in güzel plajlarında yüzebilir ve uygun bir hostelde konaklayıp bir sonraki gün Sintra’ya otobüsle gelebilirsiniz.

Pena Sarayı (Palácio da Pena)

Peri masallarından fırlamış gibi rengarenk bir saray ve uçsuz bucaksız bahçesiyle Pena Sarayı Lizbon ve Sintra bölgelerinde görmeniz gereken en sıra dışı yapılardan bir tanesi.

Regaleira Sarayı (Quinta da Regaleira)

Sintra’nın peri masalımsı saraylarından bir tanesi daha Regaleira Sarayı, birkaç kez yeniden yapıldığı için gotik, romanesk ve rönesans tarzlarından izler barındırmaktadır. Poço Iniciático denilen su kuyuları bulunmakta ve birbirleri ile tünellerle bağlanmakta. Bu sarmal yapı, turistlerin en çok ilgisini çeken yerlerden biri

LİZBON SEYAHAT REHBERİ

Yurtdışında Uygun Fiyatlı İnternet Uygulaması için tıklayınız ( 3 Dolar İndirim Çeki İçerir )

İnstagram Hesabımızı Takip Etmek Projelerden Haberdar Olmak İçin Tıklayınız

Erasmus+ Projeleri İçin Tıklayınız

WhatsApp grubumuza üye olmak ve anlık bildirim almak için tıklayınız


Like it? Share with your friends!

176
176 points

What's Your Reaction?

hate hate
0
hate
confused confused
0
confused
fail fail
0
fail
fun fun
0
fun
geeky geeky
0
geeky
love love
0
love
lol lol
0
lol
omg omg
0
omg
win win
0
win
Zeynep Ezgi

Zeynep Ezgi

0 Yorumlar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir